Korona Günlükleri 3

Birkaç haftadır twitter hesabım kapalı, haberleri de takip etmiyorum. Beynim neden sürekli evde durduğumu anlamlandırmakta zorlanıyor, sanki bir amaç uğruna değil de hep böyleymiş gibi.

Ben neden bu kadar çok evdeyim? Bir amacım var mı? Hep böyle mi olacak?

Evde vakit geçirmekten epey mutlu bir insan olduğumu düşünüyordum ama korona döneminde zorunlu olarak evde kalınca bir şeyler beni huzursuz etmeye başladı.

Sanırım nedeni, öncesinde evde çok vakit geçirmenin de yine benim tercihim değil, şartların getirdiği zorunluluk olduğunu idrak etmemdi. Korona dönemindeyiz ya, farkındalık üzerine farkındalık yaşıyoruz maşallah.

Freelancer olarak çalışınca gelirim 5 yıl önceki düzenli bir işe kıyasla yarı yarıya düştü diyebilirim. Kira, faturalar, düzenli bir ofise gitmenin bakım, kıyafet, yol, yemek vs maliyetleri de düştüğü için bir şekilde benzer standardı yakalayabilirdim aslında ama 5 yıl önce mekanlarda içtiğim bira neredeyse 4 katı daha ucuzdu (Beşiktaş'ta 7-8 liraya bira içtiğimiz zamanları hatırlıyorum). Benim para birimim biradır. Dışarıya çoğunlukla bira içmek için çıkarım. Kısıtlanma hissinden de nefret ederim. Artık ne kadar nefret ediyorsam, canım kendim üzülmesin diye beynim evdeyken de fevkalede mutlu olduğuma beni inandırmış. Bu bir baş etme mekanizmasıdır. Dışarı çok fazla çıkmazsam, kendimi kısıtlamayı gerektirecek durumlarla da karşılaşmam.


Hayat tarzımı değiştirmekle ilgili ciddi planlarım var. Biz bu hayatın anarşistiyiz. Biricik hayatımı başkasının yanlış kararlarına emanet edemem. Ne yapmak istediğimi benim keyfim belirlemeli. Şartlar olgunlaştıktan sonra sen yine istiyorsan evde otur! Kim ne karışır?