Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Korona Günlükleri 6

Dün gece, kız arkadaşlarımla en çok neyi özlediğimizi konuşuyorduk... Karantina sürecinde en çok sevdiklerime sarılmayı ve kalabalık, enerjisi yüksek bir ortamda sarhoş olup dans etmeyi özledim. Kanımı kaynatacak, tekrar genç olduğumu hissettirecek atmosferleri özledim. İfade özgürlüğüne, sokaklarda yeşile, ucuz eğlenceye, güzel kariyer fırsatlarına, sosyal devlete, özgürlük hissine ise uzun süredir hasretim, gerçekten ekmek su kadar ihtiyaç duyuyorum. En son böyle bunalmış hissettiğimde İstanbul'dan İzmir'e taşınıp düzenimi komple değiştirmiştim.  Düzen değiştirmek demişken...  Bana sorarsanız, başkalarına yük olmadığınız ve zor durumda bırakmadığınız sürece, aldığınız hiçbir radikal karar hayatınızı mahvetmiyor, mükemmelleştirmiyor da, sadece başka bir yöne sürüklüyor. O da eksileri ve artılarıyla başka bir düzen. Şu anki hayatınız gibi.  Hayattaki en büyük iyikilerimden biri İstanbul'da yaşamaya başlamaktı. Dönünce aradaki farkı çok iyi anladım ki İs

Korona Günlükleri 5

Yeni bir sınıf ayrımı oluştu birden bire; karantinada ne kadar mutluyuz? Geçim kaygısından, bitmeyen ev işlerinden, huzursuz ev ortamından bezmişseniz; fakir, zorlukları olsa da genel olarak iyiyim ama gelecek için endişeliyim diyorsanız; orta sınıf, çok mutluysanız; tuzunuz kuru demektir. İki sokağa çıkma arası her gün sahile gittim, sahile gittiğim zamanlar modum iyi. Sokağa çıkma yasağının 2. gününde homurdanmaya başlıyorum. İlk başlarda, biraz da kısa süreceği umuduyla yasaklara karşı daha destekler bir tutumdaydım ama şimdi, her gün kimsenin takip edemediği yeni yeni kuralların gelmesi benim canımı sıkmaya başladı. Daha 2 yaşında bile sokakta yürürken elimden tutulunca ciyak ciyak bağıran bir çocuktum. O zaman da kimse bana karışmasın istiyordum, şimdi de öyle. Bilmiyorum, bazı şeyler bana daha ağır geliyor sanırım. Kendimi kapana kısılmış hissettiğimde hep değiştirmek istiyorum, devamlı olarak bana ait özgür bir alan yaratmaya çalışıyorum. O alan sürekli küçülüyor. Küçüldü

Korona Günlükleri 4

Hayatımızı kurtarmanın, iyi paralar kazanmanın tek yolunun iyi bir eğitim almaktan geçtiğine inanırdık. Üniversite bitirmek, iyi bir eğitim almış olmak prestijli bir şeydi. Neredeyse tüm travmalarımızın doğduğu yer olan okullara senelerimizi verdik. Hiç ilgimizi çekmeyen, yetişkin hayatımızda hiç kullanmadığımız aşırı sıkıcı dersleri dinlemek zorunda kaldık, davranışlarıyla değil sadece sıfatla kazanılmış otoritelere saygı duymamız beklendi, insanı hasta edecek sınav stresleri ve 15 senelik bir eğitimin ardından içler acısı maaşlara layık görüldük. Sürekli daha iyi olacağına inandırıldık ama olmadı. İyi bir iş sahibi olmak gerçekten çok az kişiye nail olan bir ayrıcalık olarak kaldı. Şimdi ise alternatif bir para kazanma platformu ortaya çıktı. Çok yoksul bir ailede büyümüş ve okuyamamış birine de kolaylıkla popüler olup çok para kazanma imkanı verdiler... İnternet üzerinde içerik üreten "influencer, youtuber, blogger" dediğimiz tayfa... Birçok kişi için nefret objesi.

Korona Günlükleri 3

Resim
Birkaç haftadır twitter hesabım kapalı, haberleri de takip etmiyorum. Beynim neden sürekli evde durduğumu anlamlandırmakta zorlanıyor, sanki bir amaç uğruna değil de hep böyleymiş gibi. Ben neden bu kadar çok evdeyim? Bir amacım var mı? Hep böyle mi olacak? Evde vakit geçirmekten epey mutlu bir insan olduğumu düşünüyordum ama korona döneminde zorunlu olarak evde kalınca bir şeyler beni huzursuz etmeye başladı. Sanırım nedeni, öncesinde evde çok vakit geçirmenin de yine benim tercihim değil, şartların getirdiği zorunluluk olduğunu idrak etmemdi. Korona dönemindeyiz ya, farkındalık üzerine farkındalık yaşıyoruz maşallah. Freelancer olarak çalışınca gelirim 5 yıl önceki düzenli bir işe kıyasla yarı yarıya düştü diyebilirim. Kira, faturalar, düzenli bir ofise gitmenin bakım, kıyafet, yol, yemek vs maliyetleri de düştüğü için bir şekilde benzer standardı yakalayabilirdim aslında ama 5 yıl önce mekanlarda içtiğim bira neredeyse 4 katı daha ucuzdu (Beşiktaş'ta 7-8 liraya bira içt

Korona Günlükleri 2

Resim
Bu korona sürecinde ünlü düşünür youtuberların akıl verdiği gibi kendi içime yönelmedim ama durduk yere, bir anda bir aydınlanma yaşadım geçtiğimiz günlerde. Şimdilik ne olduğu bana kalsın ama en keyiflisi de bu okurcum. Kendiliğinden olması yani. Zihnimde bir şeyler berraklaştı, aslında hep bildiğim bir şeyi gerçekten idrak ettiğimi anladım. Ve hayatta benim işlevimi bozan bir şeyin daha üstünü çizdiğime inanıyorum. Hayat gayelerimden biri bu; hayat hep ileriye doğru akarken, kendi içimde aynı şeyi başarmak. Çözebildiğimi düşündüğüm meselelerle yıllar sonra da aynı kısır döngüde uğraşmamak. Belli olmaz tabi bu işler, söz konusu insan olunca hayat ve kendi iç dünyamız sürprizlerle dolu. Geçenlerde Oitheblog'un podcastinde ilişkiler üzerine konuştukları bölümü dinliyordum. Tabi onlar işin geyiğinde olduğu için hiç baymadı ama bu kadın erkek meselelerini ciddiyetle masaya yatırmanın benim için artık ne kadar keyifsiz olduğunu farkettim. 20'li yaşlarımda en çok uğraştığım v

Korona Günlükleri 1

Biraz zorlama olur mu endişesiyle elim gitmedi yazmaya uzunca bir süre ama hem bugünlere dair bir yazı olsun istedim, hem de yazmaya yazmaya iyice köreldim, ite kaka bir yerden başlamak lazım, idare edin. Tüm dünyanın evlere kapandığı çok ilginç bir dönem yaşıyoruz hakikaten. Eski fotoğraflara bakınca ilk aklıma gelen şey ne kadar rahat bir yerlere dokunabildiğim... Şu ana kadar eminim kimsenin aklına gelmeyecek özgünlükte bir şükür meselesi edindik. Yüce rabbimiz çok orjinal bir yerden sınadı bizi.  Bu süreçte ruh halim inişli çıkışlı. Sürecin belirsizliği can sıkıcı olsa da maddi manevi önemli bir kaybım yok şu ana kadar. Bu süreçte kendimi motive etmemi sağlayan temel şey bu, bir de bu sürecin nasıl sona ereceği, dünyada ne gibi değişimler olacağı merakı... Her güne beklentisiz uyanmak ise gerçekten depresif. Evlerine kapanma lüksü olan insanlar olarak sadece temel ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz bir dünya düzeni nasıl olurdu görmüş oluyoruz. Bana sorarsanız bok gibiymiş.