Şehrazat sendromu
Babamın kişiliğim üzerindeki kötü etkilerini hala hissediyorum.
Babam benim sürekli ne kadar mükemmel, değerli biri olduğumu bana telkin edip dururdu. Daha küçükken bile mükemmel bir kadın olmam için sürekli hanımefendi olmamı öğütler, yemeğe filan gittiğimizde arkadaşları bu kadar küçük bir kızın nasıl bu kadar oturaklı olabildiğine şaşarlardı.
Aradan 20 yıl geçtikten sonra bu telkinler beni bir hanımefendi yaptı mı diye soracak olursanız; hayır. Üstelik olmam da gerekmiyor bence.
Aradan 20 yıl geçtikten sonra bu telkinler beni bir hanımefendi yaptı mı diye soracak olursanız; hayır. Üstelik olmam da gerekmiyor bence.
"Biri" ile ilişkiler üzerine konuşuyorduk. Kendisi beni çok az tanımasına rağmen şahane bir tespitte bulundu. Benim 10 dakika bile birşey düşünmeden ya da yapmadan duramayacağımı iddia etti.
Yapacağım şey benim istediğim gibi olmazsa ya da benim için özveri gösterilmezse egom bunu kaldıramaz. Kendini çok önemseme ya da halk arasında "Şehrazat" sendromu diyebiliriz buna. Erkeklerin her dediğinden kötü anlam çıkaran, yaşamak istedikleriyle egosu çelişen, devamlı kendine acı çektiren kadınlara dönüşüyoruz sonrasında. Belki hala cooluz ama mutlu musunuz diyecek olursanız: çok net hayır.
Şu egoları bir süre rafa kaldırdığın bir yer var mı ki, hı?