2018

2015 yılının Haziran ayında çıktım bu yola. Hedefim mobil olarak çalışabileceğim ve istikrarlı bir şekilde "yeterli kadar" para kazanabileceğim bir hayat kurgulamaktı. Bu resimde eksik olan tek şey her zaman olduğu gibi "istikrar" oldu. Henüz daha istikrarı yakalayabilmiş değilim, o yüzden hayatımı maddi anlamda hep temkinli geçiriyorum. Maaşlı bir işte çalışmadan istikrar beklentisi ne kadar gerçekçi onu da bilmiyorum ama hep beraber göreceğiz. 

Süreler karakterinize göre değişmekle beraber belirsizlik bir süre sonra insanda anksiyete yaratıyor doğrusu. Eğer istediğim hayatı kurgulamayı başarırsam kendime not olsun, kolay olmadı hiçbir şey. Kimse ödediğiniz bedelleri (kaygıdan kaynaklı muhtemelen ileride çıkabilecek bir takım sağlık sorunları) bilmez, bir süre sonra "hayat size güzel" olur.

Bir ara girişimcilik hikayemle ilgili deneyimlerimi de geniş geniş yazayım.




Glare Events'in ilk 8 ayına 5 tane birbirinden farklı potansiyelleri olan etkinlikler planladım. 2 tanesini ben iptal ettim, 1 tanesi salon tadilata girdiği için belediye tarafından iptal edildi, 2 tanesini gerçekleştirdim. Toplamda yarattığım işlerden şirketimi kar ettirsem de, etkinliklerin düzenli olmaması sebebiyle sermayemin büyük bir bölümünü yaşamak için erittim. Kendime alternatif finansman yolları üzerine daha henüz düşünmüşken, hızır gibi eski şirketim yetişti ve bana farklı koşullarda bir iş teklif etti. Eş zamanlı birkaç işi birlikte yürütüyorum şu anda.

Bu seneye annemle birlikte Bodrum'da girdik. Her zaman kaldığımız ve çok tatlı bir işletmeciye sahip White and Blue Hotel'de yer bulamayınca tavsiye üzerine çok kötü bir yerde kaldık. Kendime not: orada yaşayanların değil, oraya seyahat edenlerin tavsiyesini dikkate al her zaman.



Şubat ayında sevgilim 2 gün Alaçatı'da çalacağı için ben de gittim peşinden, mini bir Alaçatı kaçamağı yaptık.
Alaçatı'yı sezonda sevmiyorum, denizini çok soğuk ve rüzgarlı buluyorum, beach clublardaki muameleden nefret ediyorum ama sezon dışı zamanlarda merkezinde vakit geçirmeye bayılıyorum.



Mart ayında yine ana-kız Kapadokya'ya gittik. Kapadokya'ya bayıldım. Güzelliğinden gözlerim kamaştı. Oraya iyi bakmak boynumuzun borcu. Peri bacalarına adlarını yazan insanlara sesleniyorum; PERİ BACALARIMIZI RAHAT BIRAKIN, ADINIZI YAZACAK BAŞKA YER Mİ KALMADI AYILAR? 


Haziran ayında bayram tatili için annem ve kardeşimle Odessa'ya gittik. Lviv'den daha pahalı bir şehir ama bizim standartlarımıza göre hala çok ucuz. Mekanlar çok zevkli, alkol çok ucuz, sokaklar cıvıl cıvıl ve yemekleri süper. Bayıldım. 



Temmuz ayında annemle günübirlik Alaçatı ve Sığacık kaçamakları yaptık. Alaçatı'ya 2 senedir deniz tatili için gitmiyordum, en az 2 sene daha gitmeyi düşünmüyorum. Bakın paranızla çektiğiniz muamele gerçekten aptalca. Ne denizi efsane, ne beach clubları konforlu (Su gibi para harcamadığınız sürece). 

Yine temmuz ayında sevgilimle 5 günlük bir Kaş seyahati yaptık. Araya Bozburun ve Söğüt Köyü'nü de sıkıştırdık. Kaş ve Sığacık benim bu ülkede en sevdiğim iki tatil rotası. Yine çok güzeldi. 




Ağustos ayında Dido'mla Çeşme'deki Chillout festivaline gidelim dedik. Daha doğrusu bendeniz, kendisinin, çok fazla çalıştığı için sosyalleşmek isteyip, bunu hiç planlamayan çaresiz hallerinden faydalanıp eşlikçi aradığım bu festivale gitmeyi teklif ettim. Canım da sağolsun bu dandik festival için taa İstanbul'dan kalktı geldi. 
Diğer Chillout festivallerini bilmem ama bu bariz kötüydü. İçeride festival adı altında soygun yapılıyor resmen. Festival ruhunu yaşamak isteyen kimse bu zorbalığı çekmez. Müzik dinlemeye değil, ortam için su gibi para harcamaya razı, zengin ergen kitleye organizasyon yapmışlar. Toplasan 300 kişilikti. Lakin Fun Beach'in suyu efsane. Buz gibi ama masmavi. Çok berrak. Organizasyondan bağımsız çok keyifli vakit geçirdik orada. Gün batımında çalan Kerala Dust da sanırım bize hitap eden tek DJ'ydi. Gün batımında kumların üzerinde dans etmek çok güzeldi. Sonra çıkan DJ'ler bizi pek açmadı, sabahlamayı düşünüyorduk ama İzmir'e geri döndük. 



Yine ağustos ayında annemle Ölüdeniz'e gittik. Ata Lagoon Beach Hotel'de kaldık. Merkeze çok yakın. Bahçesi ve havuzu çok keyifli. Hem oda fiyatları hem de içeride yeme-içme çok uygun. (Mojito 18 TL). Odalar biraz küçük sadece. 

Bu arada bu senenin en iyi eşlikçisi bariz annemdi. "Hadi bir plan yap, yeni bir yerler keşfedelim" diye sürekli beni dürten, enerjik, uyumlu, güvenilir bir eşlikçi. Üstelik hesapları da ödüyor. Daha ne olsun? 






Eylül ayında 2 arkadaşımın düğünü ve bir fuar için İstanbul'a gittim. Ekim ayında kardeşim ameliyat oldu, onun için ailece İstanbul'da ona refakat ettik. Sanırım 10 sene sonra ilk kez 3'müz 4 günden fazla aynı evde kalmış olduk. 



Ekimin sonunda masterin bana kazandırdığı iki güzel dost Didem ve Tuba ile Cunda Adası'na kızkıza tatile gittik. Kaldığımız otel, Lemon House Cunda. Muhteşem bir yer. Cunda'ya gideceklere şiddetle tavsiyemdir. Bahçesi keyifli, fiyatları uygun, kahvaltısı muhteşem, sahipleri çok çok ilgili. Bu 3'lünün muhteşem bir frekansı var. Hiçbir şey zorlama değil, muhabbet hiç tükenmiyor, kahkahalar hiç eksik olmuyor. İlk defa beraber tatile çıktık, test edildi onaylandı kimse tatilde kaprisli ya da üşengeç değildi. Daha nice beraber tatillere inşallah. Cunda ise, 3 yıl önce gidip çok sevdiğim Cunda değil artık. Otelimiz hariç tatlı bir esnafa denk gelmedik Cunda'da. Fiyatlar çok pahalı olmuş. Emekliler gibi sürekli hayat pahalılığından şikayet edip duruyorum, 2019'da bu huyumu bırakmayı düşünüyorum zira insanları darlamaya başladım sanırım. AMA YANİ BİR TÜRK KAHVESİ 10 TL OLUR MU KARDEŞİM? 



Kasım ayının sonunda Hollanda'lı bir firmayla 4 gün çalışmak üzere Antalya'da bir fuara katıldım. Senenin en iyi aktivitelerinden biri oldu. Yabancılarla çalışmayı ne kadar özlediğimi farkettim. Herkesin çok saygılı ve keyifli olduğu bir fuar tamamladık beraber. 2019 bana daha nice böyle işler getirir umarım. 



Aralık ayında ise 5 gün İstanbul'da çalışacağım yine. Yılbaşı planım ise belirsiz.

Bu sene az kitap okudum.
Bu sene az blog yazısı yazdım.
Düzenli olarak haftada 3-4 gün spor yaptım. 
Bisikleti hayatıma dahil ettim bu sene. Ruh halime inanılmaz iyi geliyor bu outdoor aktiviteleri. 
Sevgilimle evimizin 1. yılı doldu. O bu süre içinde hiç durmadan çalıştı. Ne zaman iş teklifi gelse, burun kıvırmadan, şikayet etmeden kabul edip çalıştı. Bu sene de beraber çok fazla plan yapamadık. Muhteşem bir ev hayatımız, ayrı sosyal hayatlarımız var. Ben hep ilişkileri ayakta tutan şeylerin o beraber çok eğlendiğin anlar olduğuna inanmışımdır. Ayrı sosyal hayatlar sürerek ilişki ne kadar devam eder? Bak Şeyma ile Acun'a nasıl da boşandılar ama? Neyse o konuya girmiyorum.

2019 hedeflerim ise;

-Tüm borçlarımı ödemek.
-İstikrarlı bir gelire sahip olduğum çalışma düzenini kurmak.
-İzmir'de yeni bir hobi edinmek.
-En az 20 kitap devirmek.
-Sosyal medya kullanımını azaltmak.
-En az 3 tane daha önce keşfetmediğim bir yer keşfetmek.
-Düzenli spor yapmaya devam etmek.
-Kendime bir bisiklet almak.
-Ehliyet almak.