Aforizmalar vol 3

İş dünyasında bir yerlere gelmiş insanlarda -ne kadar gizlemeye çalışsalar da- 'çözüm içimizde' konulu gizli bir narsisizm var. Şartlar ne olursa olsun, isterseniz başarabileceğinize dair... Amerikan kapitalizmin ürettiği kişisel gelişim zırvaları işte.

Doğruluk payı elbette var. İçsel motivasyonu yüksek birinin, imkanları kısıtlı olsa da, illaki bir gün sivrilebileceğine, zirveye çıkabileceğine ben de inanıyorum ama bunun herkes için gerekli olduğuna inanmıyorum. Herkesin ihtiyacı buymuş gibi tavsiyeler verilmesini anlamsız buluyorum.

Kişisel görüşüm, başarılı bir insanın hikayesinin başka birine faydası olmayacağı yönünde...(dinlemesi zevkli olabilir o ayrı). Çünkü onun hayata dair avantajları, dezavantajları, başarıya ulaşmak için ne bedeller ödediği, en önemlisi söylediği şeylerin samimi ve objektif olup olmadığını bilemeyeceğimiz ve bu değişkenleri kendimize uyarlayamayacağımız için birinin başarı hikayesi diğeri için yol gösterici olamaz.

İlham kaynağı da olamaz.

Çünkü motivasyon öyle başkalarının başarılarını dinleyerek gelmez. Belki o an bir gaza gelirsiniz, bir süre araştırırsınız falan ama eyleme geçemeden geçer o. Motivasyon içten gelir çünkü.
Büyük başarılara imza atmış insanlar her çağda, her ülkede, her dönemde var olmuştur, her zaman var olacaktır. Onların başarıları bir topluma, ailesine, o çağın ruhuna mal edilemez.

Demem odur ki, başarıyı arttırmanın yolu başarı güzellemesinden geçmez. Hatta gerçek hayatta pek bir karşılığı olmayan içi boş değerler yaratıp, medya aracılığıyla sürekli bunları empoze etmek yozlaşma yaratır.

"Çalışmak erdemdir, aile kurumu kutsaldır, vatan mevzu bahisse akan sular durur..."

Halbuki gerçek hayatta çalışmak çoğu zaman erdem değil köleliktir, aile kurumu aşk ve sevgiyle kurulmuş bir yapı değil, erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak ve kendine bedavaya baktırmak için oluşturulmuştur, insan gibi yaşayamadığımız ve muamele göremediğimiz vatan için ölmeyi göze almak istemeyebiliriz.

Gerçek hayatta karşılığı olmayan bu değerler eninde sonunda bir tepkisellik yaratır, insanları iç güdüsel olarak onun tam zıttı değerleri benimsetmeye yöneltir. Çalışmak erdemdir deniyorsa herkes işini en kötüsünden ve kaytararak yapmanın peşine düşer, ekonomik özgürlüğünü eline almış kadınlar git gide evliliğe mesafeli durur, gençler önce askerlikten sonra kendi ülkesinden kaçmak için fırsat kollar vs.

Toplumsal değerler yaratmak için önce o değerlerin içini doldurmak gerekir. Gerisi hep zarar, hep boş laf.