Türk kızı olmak nedir?

İlişkilerin özgürce yaşanamadığı dönemlerde, genellikle görücü usulüyle evlendirilmiş ve gerisini sorgulamamış büyüklerimizin bize öğrettiği, ilişkilerde hayal kırıklığı yaşayarak sorguladığımız ve kurtulmaya çalıştığımız bir kimlik bu. Kadın-erkek ilişkilerinde açık fikirli diyebileceğimiz bir ailede büyümediyse, Türkiye'de yaşayan her kadının içinde bir Türk kızı vardır aslında. Bilinç düzeyinde bazı şeylerin ne kadar saçma olduğunu idrak etsek de, küçüklükten beri empoze edilen suçluluk duygusu bilinç altında etkisini sürdürmeye devam ediyor. Dolayısıyla benim düşüncem; Türk kızı kimliğinden kurtulmanın tam anlamıyla mümkün olmadığı. Neticede bu kültürün bir parçasıyız ve her gün etkileşim içinde olmaya devam ediyoruz...




Burada kilit olan kelime; suçluluk duygusu. Kadın erkek ilişkilerinin her aşamasında bu suçluluk duygusunun yarattığı kafa karışıklığını görmek mümkün.

Mesela flört etmek...

Flört etmenin bayağı, ucuz bir şey olduğuna koşullandırılıyor Türk kızı. Önce beğenilerin söylenmesi ile başlayan, iki tarafın da kendini kaptırmasıyla seks içerikli konuşmalara dönen flörtleşmeler, kadın keyif alsa dahi, beyninin bir köşesinde "acaba hafif kadın imajı mı çiziyorum?" paniği ile suçluluk duygusu yaşayıp, aniden çark edip, karşındakine de "dengesiz mi nedir?" dedirten ruh hali değişikliğine yol açıyor.

Mesela seks...

İki insanın tercihiyle yaptığı bir şey değil kültürümüzde. Bazı ön koşulları var ve suçluluk duymadan, "yaptım ulan" rahatlığı vermiyor kadına. Rahatlık vermesini bırak, yüklenen anlamın ağırlığı sebebiyle sonrasında travma bile yaratabiliyor, 'yapmasaymışım kafam daha rahat olurmuş' dedirtiyor.

Erkek adeta fetheden, kadın da fethedilmesi gereken kalenin içindeki bir pırlanta. Kadın bedeninin kutsallığına, mahremiyetine yapılan tüm atıflar da kaynağını buradan alıyor. Kadın, tercihen kapalı bir yerde, kendisi için tek değerli olan şeyi yani bedenini lütfedeceği bir adamı beklemekle yükümlü. Farkettiyseniz kadının adamı isteyip istememesi söz konusu bile değil, kadının sekse masumiyet ve meşruluk kazandırması ancak seven ve ona değer veren adamla yaşamasıyla mümkün. Eğitim seviyesi biraz daha yüksek aileler bunu cinselliğe indirgemese de, prenseslik sıfatıyla ilişkilerde pasif bir rol biçiyor kızına. Kendini sürekli beklemeye koşullandırmış bir insanın ilgi ve alaka beklentisi de fazla oluyor haliyle.

Yaş büyüdükçe seksin normal bir şey olduğuna dair kendimizi eğitiyoruz belki ama bir adamla flörtleşme sırasındaki muhafazakarlığımız çok da yol katedemediğimizi gösteriyor bence. İstediğimiz gibi muamele görmediğimizde hemen kendimizi değersiz hissediyoruz, flörtleştiğimiz adam tacize varan şekilde kabalaşınca, "acaba ben mi yanlış bir izlenim bıraktım?" diye kendimizi sorguluyoruz. Halbuki flörtleşmek karşı tarafta ve kendinde duygu uyandırma çabasından başka bir şey değil. Karşı taraftan hoşlandığınız ya da ilişki yaşamak istediğiniz anlamına gelmez.

Medeni olan her insan, nasıl konuştuğundan ya da giyindiğinden bağımsız, karşı tarafın rızası olmadığı sürece fiziksel yakınlık kuramayacağını bilir. Eğer sizin flörtöz tavrınızdan cesaret alıp taciz eden birileri varsa bu sizin suçunuz değil, karşı tarafın medeniyetsiz bir ayı oluşundandır.

Neticede mutlu olmak için sağlıklı bir kadın erkek ilişkisi kurmak şart. Görücü usulü evlendirilmiş, 40 yıl evli kalsa da birbirini sevemeyen çiftlerin varlığı, zorla aynı yatağa sokulmanın bile sevgi oluşması için yeterli olmadığını gösteriyor.

Anladığım kadarıyla ne kadar ilginç bir karakteriniz olursa olsun erkeklerin ilk başta tüm odak noktası "seks" ve sevgi oluşturan şey flört etmek. Flörtleşmeler de cinsellik ile ilgili imaları barındırmadığı sürece sıkıcı ve yavan onlar için. Kadınların suçluluk duymadan, istediği şekilde flört edebilecek kadar özgürleşmelerini çok istesem de, reddedildiği için kadın öldüren erkeklerin varlığından da korkuyorum maalesef.

Türk kızı kimliği daha çok kendine zarar veren pasif bir kimlik. Bir de kendisine hiç sınır çizilmemiş, her şeye hakkı olduğuna inanan, kişisel sınırlara saygı göstermeyen, reddedilmek ile baş edemeyen bir Türk erkeği profili var ki akıllara zarar. Bir kadın olduğum ve yaşadığım şeyi daha rahat aktarabildiğim için Türk kızı kimliği ile ilgili yazdım ama aslında daha acil ve öncelikli düzeltmesi gerekenin Türk erkeği kimliği olduğunu düşünüyorum.