Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aldatmak.

Ahmet Altan'ın "Aldatmak" kitabını daha yeni okudum. İlk çıktığı zamanlarda epey bir eleştiri almıştı diye hatırlıyorum. Ben kendi içimde tezahür eden birçok duyguyu buldum kitapta, bayıldım. Bir kısım aldatanın kadın olmasına ve aldatıldığını öğrenen kocasının yaşadığı toplumun değerlerinden kopuk bir tepki vermesine takılmıştır, bir kısım ise aldatma gerekçesine... Doğrulukla harmanlanmış müthiş beyinler zayıflık olarak görmüş olabilirler. Hayatta her duyguyu ya da çaresizliği yaşama ihtimali olduğunu bilen, hayatı belirli bir derinlikte yaşayan, duyguları üzerine düşünen ya da benzer hayal kırıklıkları yaşamış insanlar kendiyle özdeşleştirebileceği birçok tespit bulabilir kitapta. Kitaptan sevdiğim birkaç kısım: "Kadınların çeşitli nedenlerden dolayı önemsedikleri bir erkeği güzellikleri ya da zekalarıyla etkilediklerini, o erkeğin kendilerini beğendiğini düşündüklerinde hissettikleri baş döndürücü zafer duygusuyla gözleri kararmıştı aslında. ...kendi küç

Kış.

Kışı sevmiyorum. Kış bana eğlence bitmiş gibi hissettiriyor. Herkes evine çekiliyor. Hadi dışarı çıkın da oynayalım.

2015.

Resim
Bazı insanlar istikrar sever. Bir sonraki adımı bilmek isterler, belirsizliğe ya da yeniliğe tahammülleri yoktur. Bir şeyi devamlı yapmak eninde sonunda başarıyı getirir dolayısıyla başarılıdır bu insanlar. Tatminkar bir hayatları vardır, daha dengelidir ruh halleri. Başka hayatların varlığından mahrum kalırlar, vizyonları kısıtlıdır ama tatmin ve mutluluk çok daha kolaydır onlar için. Bazıları vardır, monotonluktan ölesiye korkarlar. Sürekli aynı şeyleri yapmak sıkıcı gelir onlara, sıkılırlarsa hayatlarını bir anda değiştirme ihtimalleri hep vardır. Yerinde saymaya başlayınca başka bir hayatı kaçırma korkusu sarar benliklerini, kaygıları artar. Bir doz değişim ya da heyecan verdin mi düzelirler ama o heyecanı bulamadılar mı kolaylıkla dibe girebilirler. Ben ikinci gruptanım. Bu yılın başında kaygılarım epey artmıştı. İstediğim hayatı yaşayamadığımı düşünüyordum ve mevcut şartlarda kendime bir çıkış yolu bulamıyordum. Oturup düşündüm. 5 yıllık iş deneyimim vardı, üstüne ban

İzmir Günlükleri: Duraklama Dönemi.

Resim
*Yaklaşık yirmi gün önce tezimi sunup mezun oldum ben. Kariyerime hiç faydası olmayacağını düşünsem de pişman değilim yüksek lisans yaptığıma. Entelektüel anlamda kendime, kendi çabalarımla, çok şey kattım, altı ay yurt dışında hibeyle yaşadım, birçok harika insan tanıdım. Özellikle üç tanesini uzun yıllar yanımda istiyorum. *Yazana kadar oldukça sıkılsam da, tez bittikten sonra büyük bir boşluğa düştüm. İlham veren başka amaçlar edinmeliyim en kısa zamanda çünkü şu an düştüğüm boşluk beni biraz ürkütüyor. *Beni ürküten diğer şey ise; birkaç aydır sahip olduğum "devamlı iyi olma halinin" beni terkedeceği endişesi. *Eski şirketimle bir sene daha evden çalışabilmek için konuşmayı düşünüyordum lakin en çok kendilerine zarar veren profesyonel olmayan bazı tutumlarını göz ardı edemiyorum. Bu iş, geçtiğimiz üç buçuk yılda olduğu gibi konforlu ama yerinde saydıran bir iş olmaktan fazlasını vaad etmiyor. Batan gemiden kendimi kurtarmam gerek sanırım. *Birkaç gündür deva