Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşk.

Bir insan, hayatta eksikliğini hissettiği duygunun karşılığını kimde bulursa ona aşık olur bence. Sence?

2013.

Resim
Biraz geç de olsa 2013 üzerine illaki bir yazı yazılmalı çünkü benim için dönüm yıllarından biri oldu. Maddi durumumun en iyi olduğu, En fazla seyahat ettiğim (4 yurtdışı, 5 yurtiçi seyahat), Terfi ettiğim, Bir süre yurtdışında yaşama kararımı netleştirdiğim, Çok uzun bir süre sonra gerçekten sevebileceğim bir adam tanıdığım, Ve tüm ülkenin isyan ettiği muazzam gezi direnişine tanıklık ettiğim bir yıl oldu. Geçen yıl bunların hepsini bana vererek beni daha bir "tamamladı" sanki. Öncelikle iş hayatım... Geçen yıla kadar gerek ailemin beni finanse ettiği dönemler, gerekse iş hayatımın ilk iki senesi dahil, maddi durumum hiçbir zaman tatmin edici olmadı. Hep birçok şey eksik kaldı. Bunun için hiç ezik hissetmedim ama. Param yoksa, ne öyle pahalı bakımlar, ne düzinlerce kıyafet ve ayakkabı, ne lüks restoranlarda yemek yeme ne de pahalı telefonlara merakım oldu. Seyahat etmeyi hep çok istedim, onun da ucuz yollusunu buldum bknz: Avrupa Birliği Gençlik Pro

Güzel insanlar.

Bir dergi işi vasıtasıyla birinin arkadaşı olarak tanıştığım, Facebook'tan ekleştiğimiz sonra benim o işten ayrılmam sebebiyle kendisini tanıma fırsatı bulamadığım bir şahsiyet yazmış bunu. Pek hoşuma gitti. Keşke dedim tanıma şansım olsaymış.  Olsun. Bu frekansta birilerinin olduğunu bilmek bile güzel. "Yalnizligin hep daha da dibi vardir. Kimse en dipte oldugunu dusunmesin. Olur da akliniza oyle bir sey gelirse, buradaki herkes icin telefonun obur ucunda bekliyor olurum. Her yalnizliga kazma kurek dalarim, yeter ki haber edin."

Umut verenler.

Resim
Umut verenleri not etmek lazım. Mesela dizi geçmişimde Sex and The City  "Hubble" bölümü benim favorimdir. Ne zaman canım sıkılsa açar o bölümü izlerim, kafam dağılır. Çekenlerden ARO.

Yalnızlık.

O, hiç kimsenin seni anlamadığını düşündüğün zamanki histir, yalnızlık.

İç çekiş.

Düşündüm de; bundan 2-3 yıl önce düşünsel anlamda bambaşka bir boyuttaydım ben. Daha fazla vizyon sahibi insan vardı hayatımda, ilham veriyorlardı. Şimdi ise eskiden önemsemediğim birçok şeyi önemserken buluyorum kendimi. Hayatımda önemli bir yere sahip olmayıp da her gün gördüğüm ve çok fazla maruz kaldığım insanların küçük dünyaları benim de dünyamı küçülttü sanki. Uyuşukluk tüm bedenime sirayet etti. Kırmak lazım şu kabuğu.

Vasat.

Resim
Ne zaman canım sıkkın olsa daha da öfkelenirim herkese. Daha fazla düşünürüm. Umut veren bir şeyler arıyorum insanlarda, deniyorum farklı bir frekansta buluşabilir miyiz diye, buluştuğumuz yer hep: vasat. Kendimi tenzih etmiyorum. Ben de dahil olmak üzere çoğumuz vasat yaşıyoruz ve bu beni delirtiyor. Vasat düşünce, vasat hayat, vasat iş, vasat ilişki, vasat sevgi. Nedir bu vasat diyecek olursan, duygu durumunu sabit kılan eylem ve ilişkiler silsilesi bana göre. Her şey çoğu zaman yapılmış olmak için yapılıyor, ne kimse daha fazlasını talep ediyor ne öteki daha fazlasını vermeye razı. İlgi gösterme konusunda da aynı vasatlık geçerli. Her şeyin başı ilgi. Dünyalara sahip olsa da, ilgi eksikliği yaşıyorsa bir insan asla tam anlamıyla mutlu olamaz. Ömrü boyunca hep buruk gezer, hep iflah olmaz bir şekilde anlam arar hayatta. Ne zaman arzuladığı ilgiyi bulur, o zaman hayatı yaşamaya başlar. O anın tadını çıkarır, olmayan hayatların hayalini kurmaz. Ben genelde üzgünken i

Kibrit Çöpleri.

" 'İyi bir adamdır' demişlerdi onun için. İyi bir insanmış gibi görünüyor, ama kadın iyiliğin bu görünüşünü tanıyor: Başarısızlığın verdiği bir iyilik bu. Başka bir hayatı olmayacak, olamayacak biri, belli. Gözünün bebeğinde hayatın izin vermediği kör bir hınç parıldıyor. Sözde iyilikten yapılmış bir kalkanın arkasında kendisini hayata, insanlara karşı daha güvenli hissediyor olmalı. Böyleleri, karşısındakinin kendisinden daha zayıf biri olduğunu hissettiğinde, saklandığı kalkanın arkasından çıkmakta ve güçlerini sınamakta hiçbir sakınca görmez. Onların görünüşteki iyilikleri daha çok güç karşısında saygıyla eğilip boyun eğen kirli bir itaate benzer." Murathan Mungan

Hayata not.

Kendisini pek sevmem ama güzel söylemiş. "Değiştirirken değişmeyi, kaybolmayı ve yok olmayı göze alacaksın. Yardım ettiğin insanların sana yardım etmesine izin vereceksin. Eşitleneceksin yani. Tamı tamına, sonuna kadar eşitleneceksin. O zaman değişiyor insanlar. Yeni bir biçim alıyorlar. " Ece Temelkuran

Bu bir iç dökme yazısıdır.

Resim
Benim her biri harika ama aşk mevzularında istediğini bulamamış arkadaşlarım var. Yaklaşık bir sene önce ben de o kafası karışıklardandım. Kendi farkındalığımı arttırarak sıyrıldım bu kısır döngüden. Beni üzen insanları kendi hayatıma nasıl çektiğim ve mutlu edebilecekleri nasıl ittiğim yıllardır gözümün önündeymiş, bir perde inmiş ben görememişim sanki. Şanslıydım. Bunu farkettiğim andan çok kısa bir süre sonra beni gerçekten mutlu edeceğine inandığım bir adam çıktı karşıma. Saçma bulduğum hiçbir taktiği kullanmadım, bütün rahatlığım ve özgüvenimle karşısındaydım. Ben aynı bendim yani, sadece onun hayatıma girmesine şans vererek kırmıştım o döngüyü. Farkındalığınız ne kadar artarsa artsın öyle adamların her daim karşınıza çıkmayacağını da bilmeniz lazım. Gerçekten güzel bir frekans yakaladığın ve sana gerçekten değer veren bir partner bulduğunda kıymetini bilmen lazım. E ama nereye kadar? Beni sevdiğine ve benim için çok güzel şeyler yaptığına inandığım bir adam var hayatı