Kayıtlar

Mayıs, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Erasmus günlükleri: Hamburg!

Resim
Beni hayatta en çok mutlu eden üç şey; özgürlük, önemsenmek ve de eğlenmek. Hayattaki önceliklerim, bir işe girişirken ki motivasyonum hep bu üç isteğe hizmet ediyor. Şu an İstanbul'daki hayatımdan tamamen farklı bir hayat sürüyorum. İki hayatı da çok net karşılaştırma imkanım var. Burada İstanbul'da hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum. Ucuz, küçük bir yer ve param her şeye yetiyor, aktivitem bol, istediğim zaman istediğim ülkeye gidebilecek zamanım ve imkanım var.  İstanbul'daki hayatımda ise gerçekten önemsendiğimi farkettim. Bunu farketmek için kilometrelerce öteye gitmeme gerek varmış demek ki. Belki çevremde çok fazla kişi olup onların içinden bir elin parmakları kadarının gerçekten samimi olduğunu bilmek bana bazen aksini düşündürüyordu ama kötü bir zamanımda benim için orada olacak illaki bir kaç kişi vardı hep. Bir de İstanbul'daki hayatımda çok çok daha fazla güldüğümü farkettim. Arkadaşlarımla, sevgilimle, yüksek lisansta arkadaşlarımla, hatta hoc

Erasmus Günlükleri: Kopenhag? Asla!

Frankfurt Oder'de hasta olduğum bir gün sırf kendimi mutlu etmek için ucuz bulup aldığım Kopenhag biletimle bu hafta sonu Kopenhag'a gidecektim. Cuma günü dersten sonra eve gittim, saatler öncesinden beni o otobüse götürecek trene saat kaçta bineceğimi biliyordum. Ama yine de o treni kaçırdım. Bir insan uçağı ya da otobüsü nasıl kaçırır diyordum öğrenmiş oldum, gerçekten değişik bir kafa oluyormuş. Otobüs firmasını arayıp beni 5 dakika beklemelerini rica ettim kabul etmediler. Bileti değiştirmek istedim, telefondaki kişi bilet türünü görebilmesine rağmen bileti yarın ofise gelip değiştirebileceğimi ve sorun olmayacağını söyledi. Değiştirebilme ihtimalinden dolayı rahattım, başka zaman da gidebilirdim. Ertesi sabah erkenden ofise gitmek için yola koyuldum, benim öğrenci kartımın geçerli olmadığı bir trene binmişim yanlışlıkla. Normal şartlarda ücretsiz gidebildiğim yolculuk için 30 EURO ödedim. Bilet kontrolü sırasında bunu bilmediğimi ve inmek istediğimi söylediğimde "y

Erasmus Günlükleri: Prag!

Resim
Okur okur okur... Geldiğim andan itibaren hiç yabancılık çekmedim Almanya'da. Ulaşımın rahatlığını, insanların sakinliğini, her yerin yeşil olmasını, alışveriş sırasında cüzdanımı bulamadığım zaman arkada sabırsızlanıp "öfleyen" insanların olmayışını, korno sesi duymayışımı, her şeyi bayağı bayağı seviyorum.Üstelik her gün kötüye giden ülke gündeminden de tam vaktinde uzaklaştığımı düşünüyorum. Birkaç ay sonra ben de sizlerle tüm bu sıkışmışlık, çaresizlik ile bezeli boğucu yaşam koşullarına geri döneceğim merak etmeyin, birkaç aylığına nefes alıyorum burada :) İstanbul'da gerek arabamın olmayışı gerek toplu taşıma ve trafik çilesi gibi sebeplerle Taksim- Beşiktaş-Ortaköy hattına hapsetmiştim kendimi. Hem Ortaköy gibi bir yerde yaşamanın avantajından hem de rahat yaşama isteğine belki de birçok kişiden fazla olan düşkünlüğümden dolayı ne uzak yerde yaşayabilirim, ne de hafta sonları saatlerce trafikte kalacağımı bile bile toplu taşıma ya da taksi ile uzak yerle