İçsel hesaplaşmalar.

24 saattir aralıksız aynı şeyi düşünme rekoru kıracağım sanırım.
Dikkatimi dağıtacak hiçbir şey olmadı.
Acıkmadım bile ama yedim bir şeyler.
Büyüttüğümü bile bile büyütüyorum olayların kafamdaki algısını.
Her şey insanlar için.
Kimler neler için harcanıyor aslında.
Kimler ne haksızlıklara uğruyor.
Ben prenses değilim ki uğramayayım.
İletişim uzmanı değilim ki her çatışmada kendimi doğru ifade edeyim.
Sinirleniyorum.
Kendimi ifade etmeye çalışmak bazen çok gururumu incitiyor.
Burnumdan kıl aldırmıyorum.
Ama sonra içsel hesaplaşmaları da ben yaşıyorum.
Bazen sonunu tahmin etsen de "öyle mi olacak hakikaten?" diye sürdürmek, müdahele etmemek, haklı çıkmak istemenin saçma bir egosu mu aslında?
Hani bu; aldatıldığını düşünen bir kadının gizlice aldatılmayı ve haklı çıkmayı istemesi gibi bir şey.
İnsanların dile getiremediği ne kadar aykırı istekleri var aslında. Ve düşünceleri.
Düşündükçe daha öfkeli olmak, haklı çıkma egosundan sanırım.
Kimisi içsel huzuru, kimisi itibarı için, kimisi kibirinden haklı çıkmak istiyor.
Kendimden hiç memnun değilim bu ara.
Yine de what can I do sometimes?