Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendime not.

Yeni neslin en büyük sorunu; sorunsuz hayatları sanırım. Devamlı melankoli kastırmak, anlık gelen hüzünler, sürekli halinden memnun olmama hali, yersiz gelecek kaygıları, ilişkilerdeki hoyrat tavırları, sorunsuz hayatlarının sıkıcılığından bunalma sonucu kendine sorun yaratma ve de farklı bir şey hissetme çabasıymış gibi geliyor.   Bazen, üzüntüler olmasa mutlulukların kıymeti bilinmez gerçeğini kabullenesim geliyor. Herkesin başından sağlam bir keder geçmeli ki, silkelenip kendine gelsinler. Sanki. Her insanın başa çıkamadığı en büyük sorun; sıkıntı, bence. Hayat bir kişi olsa, kimsenin sevmediği, sürekli her şeyi rutine bağlayan, sıkıcı, ne zaman beklentiye girsen hayal kırıklığına uğratan, beklemediğin ve de hevesinin kaçtığı bir anda yaptığı sürprizlerle "aklın neredeydi daha önce?" dedirten sevimsiz biri olurdu herhalde. Bütün sevimsiz özelliklerine rağmen ona katlanıyorken, küçük sürprizlerle bizi mükafatlandırmayacak kadar da cimri üstelik. Yani demem odu

İçsel hesaplaşmalar.

24 saattir aralıksız aynı şeyi düşünme rekoru kıracağım sanırım. Dikkatimi dağıtacak hiçbir şey olmadı. Acıkmadım bile ama yedim bir şeyler. Büyüttüğümü bile bile büyütüyorum olayların kafamdaki algısını. Her şey insanlar için. Kimler neler için harcanıyor aslında. Kimler ne haksızlıklara uğruyor. Ben prenses değilim ki uğramayayım. İletişim uzmanı değilim ki her çatışmada kendimi doğru ifade edeyim. Sinirleniyorum. Kendimi ifade etmeye çalışmak bazen çok gururumu incitiyor. Burnumdan kıl aldırmıyorum. Ama sonra içsel hesaplaşmaları da ben yaşıyorum. Bazen sonunu tahmin etsen de "öyle mi olacak hakikaten?" diye sürdürmek, müdahele etmemek, haklı çıkmak istemenin saçma bir egosu mu aslında? Hani bu; aldatıldığını düşünen bir kadının gizlice aldatılmayı ve haklı çıkmayı istemesi gibi bir şey. İnsanların dile getiremediği ne kadar aykırı istekleri var aslında. Ve düşünceleri. Düşündükçe daha öfkeli olmak, haklı çıkma egosundan sanırım. Kimisi içsel huzuru, kimi