Kayıtlar

Aralık, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

insan bazen mutsuz da hisseder.

Resim
                                                                     foto: ayla-es Bazen insanlar bizi gerçekten üzüyor. Bizi üzenin x ya da z kişisi olması önemli değil... Kişiler unutuluyor ama açılan yara senin sonraki hayatını ciddi bir şekilde etkiliyor. Sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Belki sadece bir süre... Uzun bir süre... Herkese, her şeye aynı şekilde yaklaşıyorsun. İrdeleme, ayırım yapma yetini kaybediyorsun. Mutlu etmiyor bu durum seni... Bir süre sonra bu mutsuzluğu farkedip, ondan kurtulmak için denemek istiyorsun belki bu döngüyü kırarım diye, hayat filmlerdeki gibi müthiş sürprizleri karşına dizmiyor en ihtiyacın olduğun anda... Hayal kırıklıklarıyla mücadele etmek zorunda kalıyorsun... Ne garip! Seni herhangi biri kolayca üzülebilirken, seni mutlu edecek kişinin gerçekten özel biri olması gerekiyor. İşte bu yüzden mutlu olmak bazen bu kadar zor..!

2012 senden çok çok umutluyum =)

Resim
Her yılın sonuna doğru "Bu yılı nasıl geçirdim?" konulu bir yazı yazmak blogger raconu. Hem bütün bir yıl üzerine adam akıllı düşünme şansınız oluyor. Çok sık yazmıyor olsam da, bu blogun anlamı gitgide büyüyor benim için. Günlük olarak kullanmaktansa, çoğunlukla duygusallaştığım zamanlarda yazıyorum. Bazen duygularınızı dile getirdikçe basitleştiğini hissedersiniz, kafanızın içinde çok büyük ve anlamlı gelen şeyleri dillendirmeden açıklamak istersiniz ya... İşte böyle zamanlarda yazarak paylaşmak rahatlamanız için birebir, tek taraflı olmasındandır belki de.. Kendimi yazar olarak addetmiyorum elbette ama bilinen bir gerçekten yola çıkarak; birçok yazar gibi beni de hüzünlendiren şeyler mutlu eden şeylerden çok daha fazla yazma isteği doğuruyor içimde. O yüzden blogun genel içeriği biraz daha depresif ve tepkili görünse de çoğu zaman neşeli biri olduğumu söyleyebilirim. Bu blogun hayatıma kattığı diğer bir değer ise; Türkçe yazma konusunda çok daha dikkatli olmamı sağ