karşıki dağlar ve ben.

foto: karşıki dağlar


Acayip bir dönem geçiriyorum. İstemediğim şeylere o kadar fazla zaman ve enerji harcıyorum ki ben ne istiyorum diye düşünecek vaktim bile kalmıyor. Üstelik bunları yaparken bir amacım bile yok. Sadece anı kurtarmaya çalışıyorum zira daha iyisi önüme serilmiyor. Cebimde 50 TL ile günlerce idare ediyorum mesela çünkü günü geldiğinde kira parasını hazır etmeliyim. O parayı kullanmayayım diye yemiyorum, içmiyorum, istemediğim yerde çalışıyorum, istemediğim hayatı yaşıyorum. Böyle düşününce sırf başkasına para kazandırmak için yaşıyormuşum duygusuna kapılmadan edemiyorum. Acayip yani.

İnsanlara yaşlı, müdür, patron, erkek, koca diye saygı göstermek gerçeğini inan küçüklüğümden beri hiç anlayamadım ben. Hele ki insanların sırf bu sıfatlara sahip olduğu için saygıdeğer olduğunu düşümesi daha da absürd. Ne yani bir insan kapıcı olduğu için saygı göremez mi? Kendisine saygısızlık yapıldığında isyan edemez mi? Edemiyor çoğu zaman. Bir insanın saygıya değer olması tamamen karakterine bağlıdır. Asalet, nezaket, tevazü ve anlayıştır insanı saygıdeğer yapan. İnsanlar ne kadar kolay itaat edebiliyorlar yahu. Genlerine mi işleniyor nasıl bu düzeni baştan beri kabullenip öyle yaşayabiliyorlar biri bana da anlatsın? Mutsuz olduklarında hayatlarını değiştirmek için bir çabaları bile yok çünkü artık mutsuz olduklarının farkında bile değiller.

Çok acayip.