Kronik tatminsizlik 21. yüzyıl hastalığı vol 2

foto: jinhaung



Mutsuz olmamak için tonlarca neden sayabilirsiniz belki. Artılarıyla eksileriyle hayatınızı tartsanız, artılarının daha ağır geldiğini farkedersiniz ama yine de neden mutlu olamadığınızı anlayamazsınız. Mutluluk biraz bakış açısına bağlı ama mutsuz olmamak demek mutlu olduğunuz anlamına da gelmez.

İşinizden memnun olmayabilirsiniz mesela haftanın 8 günü işine küfrederek giden bir tek siz değilsiniz. İş çıkış saatini dört gözle beklersiniz en azından evinizde huzuru bulma umuduyla ama lanet olası trafik nedeniyle evinize olması gerektiğinden çok geç ulaşıp bütün enerjinizi yollarda heba ediyor olabilirsiniz. Yıllardır sizinle aynı frekansta olan, sizi gerçekten heyecanlandıran bir erkekle birlikte olmamanın boşluğunu yaşıyor olabilirsiniz. Ya da hayatınızda çok güvendiğiniz, sizi çok seven dostlara sahip olup ama iş eğlenceye gelince aklınıza esen spontene planlara her an "varım" demeyebilirler. Ne eğlence, ne arkadaşlık, ne iş, ne özel hayatta tatmini yaşayamamak sizi mutsuz yapsa da; birinden gelen kısa bir mesaj, güzel bir muhabbet gününüzü güzel yapabiliyor aslında. Bu kadar küçük şeyler sizi mutlu olabiliyorken depresyona girdiğinizi kim iddia edebilir ki? Küçük süprizlerin hayatınızda daha sık olmasınızı istiyorsunuz sadece. Kendinizi çok mutsuz ve enerjisiz hissederken bir gün sonra bambaşka bir siz olabiliyorsunuz. İşte tüm bunlar mutsuzluk alameti değil sevgili okurcum, tatminsizlik alameti...

Bence asıl sorun; tatminsizlik durumu. Hayatın her anında tatmin olsak ne ala, ama mümkün olmuyor maalesef.

Alternatifler üretmeye başlıyor beynimiz. Böyle durumlarda, genellikle tahammülsüzlüğün de etkisiyle bizi tatmin etmeyen şeyleri silip atma eğilimine giriyoruz. Aslında düşününce, işi bıraksan daha mı mutlu olacaksın? Seninle istediğin aktiviteye gelmeyen arkadaşınla arkadaşlığını mı sorgulayacaksın? Ya da sevgilin olmadığı için aslında hiç tahammül edemediğin bir adamla mı birlikte olmayı deneyeceksin?

Bunların hiçbirini yapmak sana daha iyi hissettirmeyecek. Yapılacak belki de tek şey, seni tatmin edecek alternatif bir şeyler bulabilmek. Yılmadan denemelisin bulmayı çünkü kendini mutlu etmekten sorumlu olan sensin, başka kimse değil.

TDK mutluluğu; bütün özlemlere sürekli ve eksiksiz olarak ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu olarak tanımlamış.

Bense mutluluğu; hayatında en az bir özleme sürekli ve eksiksiz ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu olarak tanımlıyorum.