Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yine mi güzeliz, yine mi çiçek.

Resim
Bazen ilk görüşte kanımın feci kaynadığı insanlar oluyor. O görüşmeyle kalmasın samimi arkadaşlar olalım istediğim insanlar. Aslında biliyorum aynı frekanstayız ve çok eğlenicez belli bi aşamayı geçersek. İlk buluşmalar vasat geçiyor mesela. Sonra bir elektrik oluyor ortamda; bütün buzlar kırılmış, muhabbet şahane gidiyor, herkes rahat.. İşte o an diyorumki; evet benimsin bebeğim.

Kronik tatminsizlik 21. yüzyıl hastalığı!

Resim
Mutsuzluk değil kesinlikle hissettiğim. Hatta bir süredir nerdeyse hiç hissetmediğim bir duygu mutsuzluk. Ama şu aralar eksik bir şeyler var bende hissediyorum. Tatminsizim. 3 hafta önceki Amsterdam gezimde evet çok eğlendim ama kesinlikle dinlenmiş ve yenilenmiş olarak dönmedim. Dolayısıyla bu tatil bana ihtiyacım olanı vermedi. İstanbul'da yaşamım; çalışmak, gece dışarı çıkmak, arkadaşlarımla eğlenmek, gezmek, tozmak ile geçiyor. Geçen hafta deliler gibi özlediğim annem geldi mesela. İşimi seviyorum, çalıştığım kişileri seviyorum, uğraştığım diğer şeyleri seviyorum. Kendimi tatmin edecek daha başka planlar yapmaya çalışıyorum ama bu aralar hiç bir şey beni " hah işte ihtiyacım olan şey tam olarak buydu" gibi bir duyguyla heyecanlandırmıyor. Belki de bir süredir çok hızlı yaşamak ve tam anlamıyla kendimle başbaşa kalamamaktır beni böyle yapan. 3 aydır güya tek yaşadığım evimde toplasan 10 gün bile yalnız kalmamışımdır. Seviyorum bu durumu aslında ya da sevdiğimi düşün

Boşluk güzeldir.

Resim
Ya bişi söylücem. Genciz, güzeliz herkesi üzerizde... Az biraz sakin olsanız? Nedir herkeste "gençlik gidiyor, eğlenmeliyim, aktiviteden aktiviteye koşmalıyım" mantelitesi biladerim? Bir rahat olun ya, her anınızı birşeyle uğraşarak geçirmek zorunda değilsiniz. Hiçbirşey yapmamakta güzeldir. Uyur, rüya görürsünüz hiç olmadı. Valla bak. Öperim.

Gezdim, gördüm, paylaşıyorum

Resim
Brüksel bünyesindeki Avrupa kuruluşları nedeniyle Avrupa başkenti filan zannedebilir kendini ama bir turist gözüyle benim için Avrupa'nın en çirkin şehirlerinden biri. Hatta gördüklerim içerisinde bariz en kötüsü. Brüksel'e takım üyesi olduğum Youth (Un)Employment Projesinin konsept geliştirme toplantısı için gitmiştim. 2 gün boyunca fazlaca tartıştık, konuştuk, bu projeyle sandığımdan fazla kişinin ilgilendiğini, desteklediğini gördüm. Böyle büyük ve uzun süreli bir projenin ana takımında yer almanın önceki deneyimlerinden farklı olacağı kesin. Bu yüzden hayatımı, bakış açımı ve vizyonumu nasıl değiştireceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Brüksel- YuE proje takımıyla Toplantıdan dolayı şehri sadece birkaç saat görebildim ama gördüğüm kadarı yetti. Mesele gezilecek görülcek yerin çokluğundan ziyade şehrin atmosferinde. Kasvetli bir şehir, sokakta bir sürü Türk, siyahi -muhtemelen Afrika kökenli- araplar, türbanlılar ve turist göre