5 dakikada değişir bütün işler!

Off ne şuursuz bir haftaydı.


İşteki en kötü haftamdı sanırım. Aylar öncesinden beklediğim ve bu ay almam planlanan zam resmen yalan oldu. Zammı 2 aydır öyle büyük bir hevesle bekliyordum ki, bu durumu hazmedip kabullemem biraz zaman aldı.

Aralık 2009 dan beri çalıştığım Madam Brownie ile ilişkilerimi kesin olarak koparma kararı aldım. Nedenlerini detaylı olarak anlatmak pek hoş olmaz tabii ama kısaca; iletişim bozukluğu bu işten aldığım keyfin yok olmasına neden oldu. Gönüllü olarak yaptığım bir işten keyif almamak o işe devam etmemek için yeterli bir sebep göründü gözüme. Bu kadar emek verdikten sonra bu şekilde bitirmek üzücü olsa da, şu ana kadar kararımdan hiç pişmanlık duymadım. Madam Brownie'nin bana katkıları oldu elbette. İlk başlarda çok motiveydim, çok keyif aldım. Ufkumu açtı. İlerde burda gördüğüm hatalardan kaçınarak çok daha iyi projeler yaratmak adına ilham kaynağım oldu. Bunu da yapılcaklar listesine ekledim.

Şimdi bir alkış: Sabancı Üniversitesi Avrupa Çalışmaları yüksek lisans programına öğrenim ücretinden tam muafiyet bursuyla kabul edildim :)

Reverans reverans...

Erken kayıt döneminde başvurup kabul almıştım. Burs değerlendirmesinde öğrenim ücretinin yarısından muafiyet yedek listesinde yer alıyordum. Haziran dönemi başvuruları kapanıp bütün başvuruları değerlendirdikten sonra burs alıp alamayacağım belli olacaktı. Alsam da en fazla %50 burs alabilecektim. Ama bütün başvuruları değerlendirdikten sonra koskoca Sabancı Üniversitesi benden daha iyi aday bulamamış olacak ki- öğrenim ücretinden tam muafiyet bursuyla beni programa kabul etmeye karar vermişler. Günlerdir yaşanan tatsızlıklardan sonra, 1 senedir kafama taktığım hedeflediğim bir şeyin başarıyla sonuçlanması beni o kadar keyiflendirdi ki okur, her şeyi unuttum bir anda. Durum 1 sene önce umutsuz gibi görünüyordu; herkes bu not ortalamasıyla bırak burs almayı kabulün bile çok zor olduğunu söylüyordu ama şansımı denemekten vazgeçmediğim için neyi nasıl yapabileceğim konusunda kendimi geliştirmekten dolayı zekama, yeteneklerime inancım arttı. Henüz yüksek lisans öğrencisiyim diyemem çünkü 2 Eylül'de geçmem gereken bir ingilizce sınavı var. Ama bu olaya çok kilitlendim, çok motiveyim, evrene bütün olumlu mesajlarımı gönderiyorum ve kendisine elimden gelenin en iyisini yapacağıma dair söz veriyorum. :)

Bu güzel haberin ardından hafta güzel devam etti.

Cuma akşamı bir süredir görüşemediğim ama üniversitedeyken çok yakın bir arkadaşım İstanbul'a geldi. 3 yakın kız arkadaş cuma akşamı Küçük Beyoğlu'na gittik. Birbirimize anlatacağımız çok şey vardı. Kokteyller, müzikler şahaneydi ve beraber olmamız çok keyifliydi. Yan masadaki 2 arkadaşın bizimle muhabbet kurma çabalarına karşılık vermemiz ise kesinlikle sıradan değildi. Zira beraberken dünyadan kopan, herkesi dışlayan biz; onların muhabbetimize dahil olmasına izin verdik üstelik bundan keyif aldık. Ordan kalkıp başka bir mekana birlikte gittik ardından. Güldük, eğlendik, bu insanlarla bütün hafta sonu gerçekten güzel vakit geçirdik...